Deniz Taşı (Hayat Dersleri Üzerine)
DENİZ TAŞI
Tatile, deniz yakınlarında bir yere gidenin en iyi hatırası, birkaç deniz
taşını evine götürmektir. O taşlara insan baktıkça; ayağı yakan sıcak kumu,
uzunca bir sıraya girmiş şezlong abidelerini ve onlara eşlik eden şemsiyeleri,
yakıcı güneşin inatla içine doğurduğu denize girme isteği ile denizin tadını
girmeden yaşatır insana. İnsan bu gelen isteği karşılar tabi. İlk önce vücut
soğuk diye denize girmeye çekinir. Daha sonra olacakları hızlandırmak için
beyin vücuda tamamen girmesini emreder, bir nevi.
Eş, dost yanındaysa özgüven tavan yapar.
Keyifler daha da çok artar. Denizin tek kişilik bir anlamı olmadığını anlar
insan. Zaten tek kişilik olsaydı o kadar büyük ve insana sonsuz gözükmezdi.
Yüzme bilenler, açılır.
Kıyıda çırpınanlar onlara göre daha çok
eğlenir her zaman amma velakin akıllarında hep bir kez de ben de açılabilsem
diye düşünce doğar ve tam yapacak iken bir-iki kulaç atıp daha ayağı yere
değdiği yerden ayrılmamışken boğulmaya, batmaya başlar. -Ben bunu kendimden
öğrendim işte.- Tek sebebi aklında kalan şüphe ve korkular. Acaba derin olunca
ne yapacağım veyahut boğulursam gibi düşünceler seni batıracaktır her zaman.
Zamanla (bu sana tamamen bağlı) dürtü ve
istekler şüphelerini yok edip korkularını hezimete uğratacak yalnız ne kadar
konuya hâkim olduğuna ve deneyimlerine ne kadar güvendiğine bağlı olduğunu göreceksin.
Bu saatten sonra kendine güvenin devreye girecek.
Daha sonra:
"Şüphe ve korku diye bir şey kalmamış ve o
müthiş anın meyvesini yeme vakti gelmiş olacak.
Maviye açılacaksın..."
"Belki de bir gün kendine ve çevrene
güvenir bir şekilde deniz üstünde sırt üstü yatıp,
Göğe bakacaksın..."
BİRKAÇ TAŞIN NE ÖNEMİ OLUR DİYE BAKMA DENİZ
TAŞINA, İNSANOĞLU BAZEN EN ÖNEMSİZ ŞEYİ ÖNEMLİ BİR HALE GETİRİR,
UNUTMA...
Bir de güzel bir parça bırakayım sizlere...
Sözleri güzel ve tarzı mükemmel...
Yorumlar
Yorum Gönder
Çok teşekkür ederiz. Yorumunuz okunup cevaplanacaktır.